Dying Light
- Resul
- 1 Mar
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 Mar
6/10
Dying Light'ı ilk kez arkadaşlarımdan duymuştum. O zamanlar bilgisayarım çok kötü olduğundan da oynayamıyordum. Çok da ilgimi çekmemişti ve klasik bir zombi oyunu demiştim. Ancak sonradan oyunu oynadığımda beni ciddi anlamda şaşırttı ve beklediğimden daha farklı bir deneyim sundu. Aksiyonu, hayatta kalma öğelerini ve parkur yapmayı güzel bir şekilde sunan bir yapım Dying Light. Zombi temalı oyunları çok mu seviyorsun? Dying Light, senin zombi sevdanı karşılayacak bir yapımdır.
Hikaye:
Dying Light'ın hikayesi, genel olarak zombi temalı oyunlarda çok gördüğümüz "virüs salgını" senaryosuna dayanıyor. Yine de, karakterlerin derinliği ve olay örgüsü hikayeyi daha ilginç bir hale getiriyor.
Ana karakterimiz, Kyle Crane, bir ajan olarak görevlendirilir ve şehre gizlice sızarak, bir grup hayatta kalan insanla iletişime geçmeye çalışır. Amacı, onlara yardım etmek ve bir sırrı çözmektir. Ancak Crane, karantinaya alınan bölgeye adım attığı anda işler beklediği gibi gitmez. Ne kadar mücadele etse de, içinde bulunduğu durumdan ve şehirdeki karmaşadan kaçması neredeyse imkansızdır. Şehirdeki insanların sadece zombilerle değil, birbirleri arasında da gruplaşıp savaştığını gören Crane zor bir durumun içindedir.
Crane’in görevi, ilk başta şehri keşfetmek ve yardım gönderecek bir yol bulmakken, zamanla çok daha karmaşık bir hale geliyor ve Crane, bir yandan kendisine yardım eden hayatta kalanlarla bağ kurmaya çalışırken, bir yandan da şehirdeki bu kaosun derinliklerine inmeye başlıyor.
Hikaye, gizlilik ve ahlaki seçimler temaları etrafında dönüyor. Crane, zombi kıyametinin getirdiği hayatta kalma mücadelesiyle birlikte, zaman zaman oldukça zorlayıcı ve tehlikeli kararlar almak zorunda kalıyor.
Oyun-Oynanış:
Dying Light'ın en büyük özelliği, geleneksel zombi oyunlarından farklı olarak parkur mekanikleriyle şekillenen oynanış yapısı. Zombilerle savaşırken bir yandan binaların arasında koşmak, duvarlara tırmanmak, sağdan soldan uçup kaçmak, oyuncuya özgürlük hissi veriyor ve bu da güzel bir şey. Zombi saldırılarından kaçarken parkur yapabilmek aynı zamanda bir strateji haline geliyor.
Savaş mekanikleri ise oldukça tatmin edici. Silah çeşitliliği, kılıçlardan ateşli silahlara kadar çok geniş bir seçeneğe sahip bir oyun. Etrafta lootladığınız neredeyse her şey oyun içerisinde işinize yarayabiliyor. Kullanmadıklarınızı satabiliyorsunuz, topladığınız bazı şeylerle silah veya başka şeyleri üretebiliyorsunuz. Silahınız kırıldıysa veya silahınız yoksa bile çevredeki nesneleri kullanarak da savaşabiliyorsunuz. Bu çeşitlilik, savaşları oldukça eğlenceli hale getiriyor.
Oyunun gündüz ve gece arasındaki farkı da önemli bir faktör. Oyun asıl geceleri oyun oluyor. Gündüzleri zombiler daha sakin ve az. Ama gece olunca işler değişiyor. Zombiler daha agresif, daha tehlikeli hale geliyor. Ecel adı verilen korkunç, diğer zombilere kıyasla çok daha hızlı ve güçlü olan zombiden kaçmanız gerekebiliyor mesela. Bu Ecel dediğimiz zombiler sadece geceleri ortaya çıkan zombiler ve korkunçlar. Geceleri hayatta kalmak, gerçekten inanılmaz zor olabiliyor. Eğer geceleri dışarıda dolaşmak istiyorsanız, yanınıza güçlü şeyler almanızı öneririm. Ayrıca Ecel dediğim zombileri de hafife almayın.
Sonuç:
Dying Light, bir zombi oyunundan fazlasını sunuyor. Parkur mekaniği, savaş mekaniği, değişken gece-gündüz dinamikleri ve atmosferiyle güzel bir deneyim sunabiliyor oyuncuya. Hikayesi beni çok içine çekmese bile, derinliği ve yan görevlerle desteklenmiş yapısı, oynamaya değer bir seviyeye çıkarıyor.
Eğer hayatta kalma temalı oyunları seviyorsanız ve farklı bir zombi deneyimi arıyorsanız, Dying Light kesinlikle denemeniz gereken bir oyun. Parkurla etrafta uçup kaçmak falan, içine çekiyor.
Dying Light güzel bir oyun olsa bile, hatta bir yerde içine çekse bile, uzun vadede çok fazla sarmamaya başladı beni. Oyunun bir yerinde, belki de benimle ilgili bir şeydir bilmiyorum, ama oyuna olan hevesim bir anda söndü. Oyun güzel, kötü demiyorum ama bir yerde sanırım oyun sönüyor. Bundan dolayı da 10 üzerinden 6 puan verdim Dying Light'a.
Not: Oyunu uzun zaman önce oynadığım için ve oynadıktan sonra da inceleme yapmayıp sadece puan verdiğimden dolayı, kendi yazılarımdan örnek alamıyorum. Bundan dolayı, oyunu da hikayeyi de tamamen hatırlamıyorum. Kafamda kalanlar ve internetten bulduğum kaynaklardaki yazıları birleştirerek yazdım bu incelemeyi.
Yorumlar