God of War 2018

10/10

God of War 2018 yılında PlayStation platformuna çıkış yapan ve oyun dünyasında büyük ses getiren, döneminin en iyi oyunlarından birisiydi. Tabii ben 2022’de PC’ye portlanıp çıkış yapmasından tam 2 sene sonra, yani 2024’te oynayıp bitiren birisiyim, ama şunu söylemeliyim ki; God of War 4 veya God of War 2018, hikayesiyle, karakterleriyle, aksiyonuyla, boss savaşlarıyla, ara sahnelerdeki epikliğiyle ve şahane müzikleriyle hala müthiş bir oyun.

Hikaye:

God of War 4, Kratos’un Yunan tanrılarını yok etmesinden bayağı sonrasını anlatıyor. Kratos artık Nors mitolojisine gelmiş, yeni topraklarda evlenip, çocuk yapıp kendinde yeni bir aile kurmuş ve huzurlu bir şekilde yaşamını sürdürüyordur. Oyunun başı da Kratos’un eşi Faye’nin cenaze merasimi ile başlar. Faye’nin ölmeden önce Kratos’tan dileği vardır: Kendisinin küllerini en diyardaki en yüksek dağın tepesinden serpmek. Kratos ve Atreus ise bu dileği gerçekleştirmek için Kuzey’in karanlık ve tehlikelerle dolu dünyasında bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculuğun başlarında Odin tarafından Kratos’u bu diyarlardan sürmesi için gönderilen gizemli bir kişi karşımıza çıkar ve çıktığımız bu yolculukta kardeşleri ile birlikte başımıza dert olurlar. Hikaye, gizemli kişinin de karşımıza çıkmasıyla dallanır ve böylelikle zorlu bir maceraya atılmış oluruz.

Baba-Oğul Yolculuğu

Kratos’un oğlu Atreus ile birlikte çıktığı bu macerada eski God of War oyunlarındaki gibi tek bir amaç veya tek bir duygu görmüyoruz. Evet, bir amacımız var ve o amacı yerine getirmeye çalışıyoruz, lakin bu amacı yerine getirmeye çalışırken de arka planda müthiş bir baba-oğul ilişkisi görüyoruz. Kratos’un, o eski oyunlarda gördüğümüz öfkeli halini geri plana atıp artık daha duygusal ve bir şeylere, oğluna önem vermesi, onu korumaya, ona rehberlik etmeye çalışması gerçekten çok iyi işlenmiş. Oyundaki bu baba-oğul ilişkisi bence oyunun en güçlü yönlerinden birisi. Kratos’un da geçmişiyle yüzleşirken artık daha sakin ve daha olgun kararlar verip çevresini düşünmesi de onu daha derin bir karakter yapıyor. Aynı zamanda Atreus’un da büyüme süreci ve babası Kratos ile olan ilişkisi de hikayeyi zenginleştiriyor ve karakterlerin gelişimine odaklanarak samimi bir bağ kuruyor.

Oyun-Oynanış:

Oynanış açısından God of War 4, önceki God of War oyunlarına kıyasla çok farklı olan bir oyun. Dövüşler artık daha yakın bir kamerayla yapılır hale gelmiş ve aksiyon çok daha yoğun ve stratejik bir hal almış. Ayrıca Kratos’un artık yeni bir silahı var (Leviathan Baltası) ve bu silah sadece aksiyon, dövüş unsuru olmaktan ziyade taktiksel bir deneyim sunuyor. Hem dövüşlerde hem de çevrede gezinirken etkileşime girdiğimiz şeylerle birlikte çok yönlü bir kullanım sunuyor ve bu da oyunun mekanik derinliğini artırıyor.

Ayrıca, 2018’de çıktığı dönemde çok konuşulan bir yenilik daha var bu oyunda. Oyunda bir yükleme ekranı yok. Evet, herhangi bir şekilde oyun bölünmüyor ve yükleme ekranına girmiyorsunuz. Aslında giriyor ama bunu oyuncuya çok güzel bir şekilde girmiyormuş gibi yansıtmışlar. Oyunda hızlı seyahat yaparken bazı kapıları kullanıyoruz ve bu kapılardan içeri girdiğimiz zaman aslında oyun yükleme ekranına giriyor, gideceğimiz yerin haritası yükleniyor ve böylelikle sürekli yükleniyor ekranına girmekten kurtuluyoruz. O kapılardan içeri girdiğimizde de oyunun devam etmesi, karakterlerimizin gideceğimiz yer hakkında konuşmaları veya hikayenin durumuna bağlı olarak sırada ne yapacağımız hakkında konuşmaları, bu yükleme ekranı muhabbetini ortadan tamamen kaldırmış.

Önceki God of War oyunlarında olan ama bu oyunda olmayan bir şey daha var: Kratos zıplamıyor. Bu benim canımı sıkan bir durum olmadı tabii ama karakterin zıplamaması değişik bir karar olmuş. Tabii ilerlediğimiz yerlerde çıkıntılardan atlama tuşu var, o şekilde zıplayabiliyoruz ama herhangi bir şekilde zıplamıyor karakter.

Oyunda yalnız hissetmiyorsunuz çünkü karakterler sürekli birbirleri arasında sohbet ediyorlar. Kratos, bazen Atreus’a anılarını anlatıyor veya Atreus, Kratos’a sürekli sorular soruyor falan. Bazen aramıza sonradan dahil olan Mimir bir şeyler anlatıyor ve komik diyaloglar çıkabiliyor. Oyunun suyunu çıkarıp kurutmadıysanız, o kayığa her bindiğinizde karakterler birbirleri arasında sohbet ediyorlar. Bazen Kratos bir şey anlatırken laf ortasında kayıktan inmeniz gerekebiliyor, Kratos da "Sonra anlatırım" deyip kayığa tekrar bindiğinizde anlatıyor falan. Sadece kayığa binmenize de gerek yok; etrafta gezinirken de sohbet muhabbet ediyor karakterler. Yani, en başta da dediğim gibi, bu oyunda yalnız hissetmiyorsunuz.

Oyunun dövüş sistemi, önceki GoW oyunlarında olduğu gibi paldır küldür saldırmak veya tuşlara basmak yerine, her bir hareketin ve zamanlamanın önemli olduğu daha stratejik bir dövüş sistemine sahip. Bu da savaşları, dövüşleri daha heyecan verici yapıyor. Ayrıca Kratos’un yeni yetenek ağacı da ona daha fazla saldırı ve savunma seçeneği sunuyor, bu da her oyuncuya kendi oyun tarzına uygun bir savaş tarzı seçme imkanı sunuyor.

Oyunun boss savaşlarına da ayrıca değinmek istiyorum. Boss savaşları gayet güzeldi. Dövüşün ortasında giren ara sahnelerin epikliği falan gerçekten çok güzeldi. Oyunun ana görev bossları dışında yan görevlerin de bossları var. Bu bossların bazıları bir yerde tekrara girebiliyor ama yine de sıkmıyor.

Bu oyunda her zaman yanımızda olan isimlerden biri olan Atreus’un da bir işlevi var tabii. Kendisinin ok atma yetenekleri savaşlarda çok işimize yarayabiliyor. Ok atmakla birlikte büyü de yapabiliyor ve bu büyü yapma yetenekleri de hem savaşlarda hem de çevrede gezinirken çok işimize yarıyor.

Açık Dünya ve Keşif:

God of War 4, lineer ve koridorlarda gez yapısında bir oyun olsa da, oyunun haritası çok büyük olmasa da geniş ve keşfedilebilir. Haritanın farklı bölgelerine gittiğinizde, her bir alanın kendine has atmosferi, yan görevleri ve yapılacak şeyleri sizi içine çekiyor. Her bir bölgenin kendine özel eşsiz tasarımlara sahip ve görsel açıdan etkileyici olması da sizi içine çekecek şeylerden birisi. Oyun, bulmacalar ve yan görevlerle bir keşif deneyimi sunuyor, bu da oyuncuları daha fazla zaman harcamaya teşvik ediyor. Ben God of War'da 56 saatimi harcamışım mesela ve gerçekten keyif aldım, ne yalan söyleyeyim.

Müzikler:

Burada çoğu şeye değinip oyunun müthiş müziklerini de atlamak istemiyorum. Bu oyunun müzikleri gerçekten şahane. Aksiyon anında giren müzikler olsun, duygusal anlarda giren müzikler olsun, oyuna farklı bir hava katıyor.

Sonuç:

God of War 4, önceki oyunları gibi parçalamalı yok etmeli bir oyun ve sadece bir aksiyon oyunu değil, derin bir hikaye, karakter gelişimi ve duygusal anlar sunan bir yapım. Kratos’un geçmişini geride bırakıp yeni bir mitolojik dünyada yol alırken, bizlere hem aksiyon hem de duygusal açıdan zengin bir deneyim yaşatıyor. Dövüş mekanikleri, açık dünya tasarımı ve hikaye anlatımıyla oldukça başarılı bir oyun.

Bu oyun God of War serisini bir üst seviyeye çıkarıp en iyi God of War oyunu olmaya hak kazanmıştır ve bence kesinlikle kaçırılmaması gereken bir oyun.